Kelime Oyunu Yarışması

Geçtiğimiz Perşembe günü, bu nadide yarışmaya ben de katıldım nihayet. Yayınlandığı ilk günden beri, dönem dönem ara vermiş olsam da, hep takip ettiğim, gerçekten en severek izlediğim yarışmadır Kelime Oyunu.
Çünkü ben çocukluğumdan bu yana, kelimelere, dile, kitaplara, Türkçe'ye, Türkçe'nin doğru kullanımına karşı ilgili ve duyarlıyım. Ee tabii bir de yarışmanın kendine özgü sunucusu İhsan Varol'un da sempatikliği eklenince, tadından yenmez bir program benim için.


Kumandayı ele geçirebildiğim günlerde, yarışmayı evde izlerken çoğu soruları bildiğim için, "ben de katılmalıyım"  diyip duruyordum. Sonunda sevgili Devrim Bey'in mailiyle koşa koşa gittim Bloomberg HT stüdyolarına... O atmosfer, o heyecan... Tadına doyamadım desem yeridir gerçekten. İhsan Bey'le tanışmak, puzzle konusunda yaptıklarıma şaşırması çok çok hoştu gerçekten. Yarışma öncesi sohbette, tek korktuğum şeyin gözü kara bir şekilde harf almadan Benjamin'e basıp, sonra da yanlış cevap vermek olduğunu söylemiştim. Onun dışında kelime bilgime güveniyordum. Ancak o kameraların karşısında, evdeki gibi rahat rahat cevap vermek çok da mümkün olmuyor ne yazık ki... Yarışma sonrasında konuştuğum herkesin ortak fikri, benim sorularımın sanki biraz daha zor olduğuydu. Şanssızlık diyorum kısaca... Ama o "şadetmek" sorusunda bir harf daha alsaydım birinci olabilecektim, bir tek ona yanıyorum... :)

Yarışmadan sonra blogdan, facebooktan yazıp, beni tebrik eden tüm herkese çok teşekkür ediyorum. Kelime Oyunu sayesinde bloguma ziyarete gelen puzzleseverleri de bir kez daha selamlıyorum, sayelerinde yeni yeni puzzlelar beni bekliyor :)