Liman (Seaport with the Embarkation of St. Ursula), 3000 Parça, Anatolian Marka

Claude Lorrain'in Liman (orijinal adı Seaport with the Embarkation of St. Ursula) adlı tablosunun 3000 parçalık Anatolian marka puzzleını tamamladım. Parça sayısının çokluğundan kaynaklanan bir zorluğu vardı. Ama genel olarak yapması gerçekten çok keyifliydi.

Önce sağ üst kısımdan başladım. Çünkü o kısmın parçaları daha belirgin geldi gözüme. Sonra da puzzleın sağ tarafına devam ettim. En son gökyüzünü tamamladım.

Normalde 1000 ya da 1500 parçalık puzzlelar yaparken parçaları renklerine göre ayırmaya gerek görmeden doğrudan kutunun içinden seçerek yapıyordum. Ama parça sayısı 3000 olunca, parçaların arasında kaybolmamak için ayırmak şarttı.

Kenar parçalarını ayırıp yerleştirdikten sonraki ilk işim, gökyüzüne ait mavi parçaları ayırmak oldu. Puzzle tepsileri yetmedi, eski puzzle kutusu kullandım bunun için.

Puzzlela uğraşırken bir bakmışım dilime eski ama çok güzel bir şarkı takılmış:
"Bakakalırım giden geminin ardından
Atamam kendimi denize dünya güzel..."

Bir Başka Puzzle Tutkunundan...

Facebook'tan gönderdiği mesajıyla yaptığı puzzleların fotoğraflarını benimle paylaşan Fatih Kutdemirel de tam bir puzzle tutkunu. Yukarıdaki 3000 parçalık puzzleın adı "Bombardment of Algeria". Bu puzzlea bayıldım. Fatih Bey yaptıktan sonra çerçeveletmiş, aşağıda çerçeveli hali de var. Eminim duvarda harika duruyordur. Yapılması zor bir puzzle, özellikle de 3000'lik olunca. Ama sonuca bakınca değmiş bence bu zorluğa...

Diğer puzzlelarının fotoğrafları da aşağıda. O benimle paylaşınca ben de blogda paylaşayım dedim. Ellerine sağlık Fatih Bey'in!

Ivan Tsarevitch On The Grey Wolf, Gün Işığını Kovalatan Puzzle

Başlarken ne kadar zorlandığımı yazdığım bu 3000 parçalık güzel tablonun devamı da zor ilerliyor. Fotoğrafta da görüldüğü gibi daha açık renkli kısımlarını tamamladım (gerçi bu, daha önce çekilmiş bir fotoğraf). Açık renkli kısımlardan sadece çiçekli bölümler kaldı, ki o da bence koyu renklerle yarışacak denli zor olur, bilenler bilir.

İşte bu güzel, nadide, büyük tablonun koyu renkli kısımlarını doğru şekilde yapabilmek için, gün ışığını kovalıyorum desem yeridir. Puzzleın parçaları ilgisiz yerlere de uyuyormuş gibi göründüğü için, doğru parça doğru yerde mi diye en güçlü ışığa, yani her şeyi en gerçek haliyle gösteren gün ışığına ihtiyaç duyuyorum. Bitmiş halini çok merak ediyorum, çünkü çok muazzam bir tablo olacağı şimdiden çok belli.

3000 Parçalık Güzel Bir Tablo Daha...

Adı "Ivan Tsarevitch on the Grey Wolf". Markası Step Puzzle ve 3000 parça. Rus Müzesi koleksiyonundanmış tablo. Bu güzel tablo, Recep Bey'in puzzleı. Yapmaya vakit bulamadığı için bana gönderdi.

Koyu renk ağırlıklı bir puzzle, bu yüzden gün ışığında daha iyi yapılıyor. Puzzlea başladığım günlerde hava bulutluydu ve belki bunun da etkisiyle çerçevesini bile yaparken çok zorlandım. Belki de ilk kez bir puzzlea başlarken bu kadar zorlandım desem hiç yanlış olmaz. Puzzleın parçaları, ne yazık ki kendi yeri dışındaki yerlere de uyuyor gibi görünen cinsten parçalar. Puzzle yapmayı sevenler çok iyi bilirler ki bu tür puzzleları yapmak biraz daha zordur. Üstelik çok parçalı ve koyu renk ağırlıklı bir puzzle. Kenar (benim çerçeve dediğim) parçalar toplamda 220 adet. Bir de üstüne benim "paçavra hastalığım" (nadiren yakalandığım grip, bu puzzlea denk geldi) eklenince çok hızlı ilerleyemedim ne yazık ki...

3000 Parçalık Puzzle Nihayet Artık Sahibinde!...

 

Bu kocaman 3000'lik puzzleın( Sienna Flower Market) fotoğrafını bile çekmek zor oldu gerçekten. Kadraja sığdıramadım bir türlü :) Educa Marka bu puzzleın, çerçevelendikten sonra duvarda harika duracağından eminim.

Sienna Flower Market, Educa 3000 Parça

Mücella Hanım, bana e-postayla ulaşıp da 3000 parçalık bir puzzleı olduğunu ve vakit ayırıp tamamlayamadığını söylediğinde çok heyecanlanmıştım. Çünkü bir süredir puzzle yapasım vardı ama düşünüp duruyordum hangi puzzleı yapsam, hangi marka alsam diye... Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz misali; masamı tamamen kaplayan kocaman bir puzzledı Sienna :)
Educa marka puzzleın kenarları tamamlanmış ve halıya sarılı şekilde teslim almıştım. Kendi kendime herhalde 10 günde bitiririm demiştim, fakat hiç de dediğim gibi olmadı. Misafirler, ölümler, cenazeler derken; e tabii bir de puzzleın gerçekten zor bir puzzle olması sebebiyle yarısı kadarlık bir kısmını ancak tamamlayabildim.
Sarı renk ağırlıklı bir tablo ve o kadar rengin içinde sevmediğim tek renktir sarı :) Sarı bana hep hastalık, ölüm, ayrılık gibi şeyleri çağrıştırır. Van Gogh'un tablolarında da genelde sarı renk hakimdir ve hikayesini de bilen bilir...